13 Mart 2013 Çarşamba

HAYVANSAL DOKULAR NASILDIR

HAYVANSAL DOKULAR

A-Epitel Dokusu

  • Hücreler arası madde yok denecek kadar azdır.
  • Kan damarı içermez.
  • Bölünme yeteneğine sahip hücrelerden oluşur.
  • Hücreleri oldukça farklı görevler üstlenmiştir.
  • Beslenme ve solunum bağ dokusu aracılığı ile yapılır.
  • Hücrelerinde yaptıkları işe göre özelleşmeler görülür. (Sil, Microvillus, Salgı vb. )
 
Kökeni : Epitel dokusunda ektoderm ,endoderm ve mezoderm orijinli olanların bulunması ile diğer dokulardan ayrılır. 
1-Ektoderm Orijinli : Deri epidermisi , Kornea epiteli , Ter , Meme bezleri ve Sinir sistemidir. 
2-Endoderm Orijinli : Sindirim kanalı epiteli , Karaciğer , Pankreas ve Mide bezleridir. 
3-Mezoderm Orijinli : Böbrek , Erkek ve Dişi üreme kanalları epiteli , Kan ve lenf damarları epitelidir
 
Organizmadaki Görevleri :
  • Emme (Absorbsiyon)
  • Salgılama (Sekreksiyon)
  • Taşıma (Transport)
  • Kasılma (Kontraksiyon)
  • Boşaltım
  • Koruma
  • Duyu
Epitel Dokunun Görevlerine Göre Çeşitleri :
1) Örtü epiteli 
 
2) Salgı Epiteli 
 
3) Duyu Epiteli 
 
4) Kassel Epitel
 
a-Örtü epiteli Sınıflandırılması ve Organizmada Bulunduğu Yerler : 
1-Tek Tabakalı Yassı Epitel : Difüzyon ve filtrasyonun olduğu yerlerde görülür. Bunlar 
Akciğerler Alvoler odalar , Kan damarlarının içi , Kılcal kan damarları , Bowman kapsülü , Henle kulpunun ince kanal bölgesidir. 

2-Tek Tabakalı Kulak Epitel : Örtü korumanın yanı sıra böbrek tubullerinde salgılama ve emme işlevide görür. Bunlar Tiroid , Ovaryumda , Tükürük bezi , Karaciğer ,ve pankreas salgı kanalları Omurgasızlarda deri bu epitelle örtülüdür. 

3-Tek Tabakalı Silindirik Epitel : Salgıların salınması ve besinlerin emiliminde rol oynar. Bunlar midenin kordiya bölgesinden anüse kadar sindirim kanallarını döşer.Sil taşıyan silindirik hücreler, uterus , ouidukt , akciğer bronşları , omuriliğin merkezi kanallarında bulunur. İşlevi yüzeydeki sıvı ve partiküllerin hareketini sağlamaktır. 

4-Yalancı Çok Katlı Epitel : Yapısında bulunduğu yere göre mukus salgılayan hücrelerle , silli hücrelerde bulunur. Salgıbezlerinin büyük kanallarında , Paratroid bezde, erkek uretrasında bulunur. Silli olanları trake ve bronşlarda gözyaşı bezinde bulunur.Görevi solunum kanallarına giren toz ve mikroorganizmaları makusla yakalayıp sillerle dışarı itmektir. 

5-Çok Katlı Yassı Epitel : Koruma işlevi yürütür. Ağız , Özefagus , Epislatis , Vagina , Anüs , ve konjuktivada bulunur. Deride bulunan (epidermis te) keratin ize olur.Omurgasızlarda üst deri tek katlı epitelden oluşurken omurgalılarda çok katlıdır. 
b-Salgı Epiteli Sınıflandırılması ve organizmada Bulunduğu Yerler : 
Epitel dokudan özelleşen salgı bezleri organizmada enzimlerle sindirimin gerçekleşmesi ,mukoz ile organlarda nemin ve kayganlığın sağlanması , hormonlarla yaşamsal olayların denetlenmesinde rol oynar. Kurbağa ve solucan derisindeki mukoza deride nemliliğin devamını böylece solunumu olanaklı kılar. NOT : Eklem bacaklılarda epidermis kitin , CaCO3 ve Ca (PO4)2 katılımıyla sertleşir ve organizmanın dış iskeletini oluşturur 
1-Dış Salgı Bezleri : Tükürük , ter , yağ , gözyaşı , böbrek ve sindirim kanalı bezleri ,ürogenitel sistemin duvarlarındaki bezler örnektir. 
2-İç Salgı Bezleri : Hipofiz , epifiz , tiroit , paratroit , adrenal bez , timüs , eşey bezleri örnektir. 
3-Karma Bezler : Mide , pankreas örnektir. 
Dış Salgı Bezleri Çeşitleri ve Organizmada Bulunduğu Yerler : 
1-Tek hücreli bezler : 
Solucan derisindeki solunum yollarında ve 
sindirim kanalındaki goblet hücreleri (Mukus salgılayarak nemlilik ve kayganlık 
sağlar.) 
Mukus Salgısının Organizmadaki Önemi :
  • Ağızda mekanik sindirimle oluşan partiküllerin yapışıp lokma haline gelmesi.
  • Yüzeyin kayganlaşması.
  • Yüzey neminin korunması.
  • Sindirim kanalı iç yüzeyinin enzimatik etkilerden korunması.
  • Solunum kanalında hava ile giden partiküllerin sillere yapışması.
  • Solucan ve kurbağada deri solunumunun gerçekleştirilmesi
2- Çok Hücreli Bezler :
  • Basit Tubuler Bezler : Ter bezleri , mide bezleri , uterus bezleri.
  • Bileşik Tubuler Bezleri : Tükürük bezi , erkeklerde Cowper bezi , dişilerde Bartholini bezleri.
  • Basit Alvoler Bezler : Memelilerde görülmez kurbağa derisinde bulunur.
  • Bileşik Alvoler Bezleri : Derinin yağ bezleri , prostat ve meme bezleri.
  • Bileşik Tubuler Alvoler Bezler : Tükürük bezleri , yutak ve özefagus bezleri , pankreas , süt bezleri , prostat
Duyu Epiteli ve organizmada bulunduğu yerler :İç kulakta korti organında , burunda , dilde , gözde bulunur. 
NOT : Deri ile alınan duyular epitel kökenli hücreler değil özelleşmiş sinir sonlarıyla alınır. 
c-Kessel Epitel ve organizmada bulunduğu yerler : 
Tükürük , ter , gözyaşı ve meme bezlerinin etrafında yıldız şeklinde kasılabilme yeteneği olan miyoepitel hücrelerdir. Salgı bezlerinin salgılarının boşaltılmasında rol oynar. 

B-Bağ Dokusu
  • Mezodermden meydana gelir.
  • Hücre ve hücreler arası maddeden oluşur.
  • Bol miktarda kan damarı ve sinirler içerir.
  • Hücreler arası madde difüzyona elverişlidir.
  • Yapısında esas doku hücreleri ve kan dokusun ait olan hücreler bulunur.
  • Vücudun her noktasında bulunur.
  • Esas hücrelerinin gerektiğinde bölünme yeteneği vardır .(Fibroblast)
  • Hücreleri gerekirse diğer doku hücreleri haline dönüşebilir. ( Kıkırdak, kan,Kemik gibi.)
Bağ dokusu hücreler ve hücreler arası maddede meydana gelir. Hücreler arası madde şekilli ve şekilsiz elemanlar olarak iki tiptir ve fibroblastlar tarafından oluşturulur. 
a-Hücreleri : 
1-Fibroblastlar : Bağ dokusu ara maddesinin şekilli ve şekilsiz elemanlarını üretir.Bölünme yeteneği vardır. Gerekirse diğer doku hücreleri haline dönüşebilir. 
2-Makrofag : Mikroorganizma , işlevsiz proteinler , kimyasal maddeler , yabancı cisimler , ölü hücre ve kanserli hücreleri fagositozla yok ederek vücudun savunmasında rol oynar. 
3-Plazmasitler : Antikorlar meydana getirerek vücudun Hücresel olarak mikroorganizma ve yabancı proteinlere (Antijen) karşı korurlar. 
4-Liposit : Yağ depolayan hücrelerdir. 

5-Mastosit : Heparin salgılayarak bağ dokusu ara maddesinin katılaşmasını önler.Böylece ara maddenin difüzyona elverişli halde tutar. 
F-Melanosit (Pigment Hücreleri) : Melanin pigmenti biriktirerek deri ve gözün U.V.ışınlara karşı korunmasında rol oynar. 
NOT : Fibroblastlar ihtiyaç halinde diğer hücreler haline dönüşebilirler. 
Örn: Osteositler. 
b-Ara Madde : 
1-Kollejen Lifleri : Gerilme ve çekilmelere dayanıklıdır. Tendonlarda , beyin zarı 
2-Elastik Lifler : Uzayıp kısalabilirler. Alvoler oda ve kan damarları. 
3-Retiküler (ağsı) lifler : Dalak , lenf düğümleri , karaciğer , kan damarları , 
Bağ Dokusunun Görevleri :
  • Doku ve organları birbirine bağlar.
  • Doku ve organlara şekil ve direnç kazandırır.
  • Dokuları onarır ve doku kayıplarını tamir eder.
  • Vücudun savunmasında Görev alır.
  • Kan damarı içermeyen (epitel , kıkırdak ) dokuların beslenmesini sağlar.
C-Kıkırdak Dokusu
  • Mezodermden meydana gelir.
  • Hücre ve hücreler arası maddelerden oluşur.
  • Omurgasızlardan sadece yumuşakça ve kafadanbacaklılarda bulunur.
  • Kan damarı ve sinir içermez.
  • Hücrelerin beslenmesi çevredeki bağ dokularından gerçekleşir.
a-Hücreleri : 
Kondrositlerdir. Ara maddenin şekilli ve şekilsiz elemanlarını yaparlar. Ara madde içinde lakün adı verilen boşluklarda bulunurlar. 
b-Ara madde : 
1-Şekilsiz Eleman : Temel madde olup kondrin adı verilir. 
2-Şekilli Elemanlar : Elastik ve kollejen liflerdir. 
Kıkırdak doku ara maddesine göre üçe ayrılır. 
1-Hiyalin kıkırdak : Kollejen lifler taşımasına karşın homojen yapı gösterir. Kıkırdaklı balıklarda iskelet , embriyonal dönemde iskelet , burun , trake , kaburga uçlarında bulunur. Metabolizması çok düşük ve regenerasyon yeteneği yoktur. 
2-Elastik Kıkırdak : Ara madde elastik lifler taşırlar. Kulak kepçesi , ses telleri östaki borusu , dış kulak yolunda bulunur. 
3-Fibröz (lifli) Kıkırdak : Bol miktarda Kollejen lifler taşırlar. Omurlar arasındaki diskte , diz kapağında , göğüs ve köprücük kemiğinin oynak (eklem) yerlerinde bulunur. 
Görevi : 
1-Bazı organların şekil kazanması (burun , kulak vb.) 
2-Bazı organların yapı ve şekillerinin bozulması (Trake , bronş , östaki borusu ) 
3-Kemiklerin eklem bölgelerinde tahribatın önlenmesi , kayganlığın sağlanması 
4-Kemikleşme (Kemiklerde boyca büyümenin sağlanması ) 
NOT: Kıkırdağın regenerasyon , büyümesi ve beslenmesi yapısında bol miktarda kan damarı ve sinirler taşıyan bağ dokusu yapısında olan ve perikondrium adını alan kıkırdak zarı ile gerçekleşir. 
D-Kemik Dokusu 
  • Mezodermden köken alır.
  • Hücre ve hücreler arası maddeden meydana gelir.
  • Vücudun dişlerden sonra en sert yapılarıdır.
  • Kıkırdak ve bağ dokusunun kemikleşmesi ile oluşur.
  • Yapısında kan damarları ve sinirler bulunur.
  • Arsa madde sert ve geçirimsizdir ; beslenme ,solunum ve boşaltım doku içine kadar özel kanal sistemi ile ulaşan kan damarlarından difüzyonla olur.
  • Yaşam boyu metabolik ve hormonal etkilerle ; yenilenme , büyüme ve küçülme görülür.
  • Vücud ta inorganik maddelerin depolandığı dokudu.
  • Hücrelerine osteosit , ara maddeye ise osein denir.
  • Kan dokusunun bütün hücreleri kırmızı kemik iliğinde oluşur.
 
K emikleşme: kıkırdak ara maddesine minarellerin çökelmesi ile sertleşmesine denir.Kemikleşme için gerekli koşullar:
  • Yeterli ve dengeli beslenme.
  • Vit-D ve vit-C.
  • Dengeli hormon salınımı (Tirokalsitonin ve Parathormon)
  • Dengeli ve yeterli mineral (Ca, Mg, P, F )
  • Güneş ışını ve spor.
Kemik dokusu çeşitleri: 
1- Süngersi kemik dokusu: İçleri kırmızı kemik iliği ile dolu düzensiz boşluklardan meydana gelmiştir. Uzun kemiklerin epifiz (Uç) kısımında bulunur. Kısa ve yassı kemiklerin merkezinde bulunur. 
2- Sıkı kemik dokusu: Gözle görülen boşlukları olmayıp,mikroskobik kanallar taşır. Kan damarları ve sinirler bu kanallarda bulunur. Uzun kemiklerin diafiz (Gövde ) kısımında diğer kemiklerin merkezinde bulunur. Uzun kemiklerin gövdesindeki kanalda sarı kemik iliği bulunur. 
Kemik dokusu hücreleri ve hücreler arası maddesi 
a- Hücreleri: 
1- Osteoblastlar: Kemik dokusu ara maddesini oluşturan hücrelerdir. Bu hücreler periost denen zarın hemen altında bulunurlar. Olgunlaştıklarında ara madde içinde kalıp osteositlere dönüşürler. 
2-Osteoklastlar: Kemik kanalı ve boşlukların iç yüzeyinde bulunurlar. Fagositoz yetenekleri olup ara maddenin yıkılmasına neden olurlar. Kandan gelen monositlerin birleşmesinden oluşurlar. Kanda Ca dengesinin sağlanmasında rol oynarlar. 
b- Ara madde:Osein denir organik ve inorganik olmak üzere iki kısımda oluşur. 
1-Organik: Kollejen lifler ve şekilsiz proteinsel yapılardan meydana gelirler. 
2-İnorganikokuya sertlik veren esas kısımdır. Kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat, magnezyum fosfat, kalsiyum florid vb. maddelerden oluşur. 
Not: Sert olan ara maddenin kolay kırılmasını önleyen ara maddede bulunan kollejen liflerdir. 
Kemik dokusunda büyüme : 
1-Enine büyüme:Periost tarafından sağlanır. 
2-Boyca büyümeiafizle epifiz arasında kalan kıkırdağın kemikleşmesiyle gerçekleşir. 

Not:Eşey hormonların etkisiyle epifiz eklenti yerindeki hücre bölünmesi dolayısıyla boyca büyüme durur. 
Not: Kandokusunun bütün hücrelerinin oluşumu ve olgunlaşması kemik dokuda gerçekleşir.( Sadece T lenfositleri timusta , B lenfositleri sindirim sistemi lenfoid yapılarında olgunlaşır.) 
E-Kan Dokusu 
  • Mezoderm orijinlidir.
  • Hücre ve hücreler arası maddeden oluşur.
  • Akışkandır. Damar ve kalp sistemi gibi kapalı ortamda bulunur. Vücutta kayıbı görülebilen tek dokudur.
  • Hücreleri eritrositler , leukosit ve trombositlerdir. Kanın % 45 ‘ini oluştururlar.
  • Ara maddeye plazma denir. Kanın % 55 ‘ini oluşturur.
  • Akışkan olan dokuda hareket kalbin etkisiyle sağlanır.
  • Tek hücreli ve mikroskobik organizmalarda bu doku bulunmaz.
  • Hücreleri kısa ömürlüdür. Doku devamlı yenilenir.
 
Hücreler
Alyuvarların Özellikleri
  • mm kanda 5 milyon tane bulunur. Değişik canlılarda farklıdır. (Tavukta 3,Kedide 9 milyon) kansızlıkta azalır. Oksijen yetersizliğinde artar.
  • yuvarlak yası hücrelerdir.
  • Memeliler hariç Diğer omurgalılarda çekirdeklidir. (Ancak çekirdek görev yapmaz.)
  • Yalnız lamada eritrositler elips şeklinde ve çekirdeklidir.
  • Kanda bulunan olgun eritrositlerde nukleus , E.R. , R.N.A., mitekondri , sentrozom , ribozom vb. organeller bulunmaz.
  • Ortalama ömürleri 120 gündür.
  • 8-Sitoplazmalarında hemoglobin ve karbonik anhidraz gibi enzimler taşır.
  • 9-Boyanmamış eritrositlerin rengi hemoglobin içeriğine bağlı olarak yeşilden ten rengine değişir.
  • 10-Eritrosit zarındaki mukopolisakaritlerin antijen özelliğinden dolayı kan grupları oluşur.
  • 11-İnsanın 5. ayından itibaren alyuvarlar kırmızı kemik iliğinde üretilir.
  • 12-Ergin alyuvarlarda mitekondri olmadığında gerekli enerji O2 ‘siz solunumla sağlanır.
  • 13-Yaşlanan alyuvarlar dalak , karaciğer ve kemik iliğindeki makrofaglar tarafından parçalanır.
  • 14-Kandaki hareketi yavaştır.
NOT : 
1-Hemoglobin in beta zincirindeki valin aminoasit inin yerini gulutamin in alması eritrositin yapısını bozarak orak şeklinin oluşmasına neden olur. (Orak hücreli anemi.) 
2-Hemoglobin sentezi ile alyuvar sayısının birbirleri ile ilişkisi yoktur. Demir etkisinde hemoglobin sentezi azalır ;ancak alyuvar üretimi sürer. 
3-Kanda oksijen miktarı azalınca karaciğer ve böbreklerden salınan eritroprotein , eritrosit yapımını uyarır. 
 
Akyuvarların Özellikleri :
  • Çekirdeklidir.
  • Renksizdir.
  • Amipsi hareket ederler.
  • damarların dışına çıkabilirler.
  • kırmızı kemik iliği ve lenfatik yapılarda oluşurlar.
  • Ortalama 1mm kanda 4000-11000 arasında bulunurlar.
  • Enfeksiyon , alerjik durum ve beslenmeden sonra sayıları artar.
  • Kan dışında bağ doku ve diğer dokularda da görülürler.
  • Kan dokusunu geçici süre kullanırlar. Bağ dokusunda daha uzun süre kalırlar.
  • Lenf dolaşımında bulunurlar.
  • Ömürleri 1-2 saat ile 15 gün sürebilir.
  • Kandaki sayısı ile enfeksiyonun şiddeti arasında doğru orantı vardır.
  • Viral hastalıklarda sayısı azalır.
Akyuvarlar granulosit ve agranulosit olmak üzere iki hücre grubuna ayrılır. 
A- Agranulositler: 
a)Lenfositler:
  • En küçük akyuvarlardır.
  • Nukleus büyük ve düzdür.
  • Hareket az veya hiç yoktur
  • Kırmızı kemik iliğinde oluşurlar,daha sonra timüs ve sindirim sistemi lenfoid yapılarına giderek olgunlaşırlar ve tekrar kana geri dönerler.
  • Vücudun hücresel ve humoral olarak savunulmasında görev alırlar.
  • Gereğinde damar dışına çıkıp diğer dokulara geçerler.
  • Bağ dokusuna geçip fibroblastlara dönüşebilirler.
  • Merkezi sinir sistemi hariç her dokuda görülürler.
  • Uzun ömürlü hücrelerdir.
b)Monositler:
  • En büyük akyuvarlardır.
  • Nukleus yuvarlak ,atnalı veya fasulye şeklinde olabilir.
  • Sitoplazma granulsüz ve boldur.
  • Çok hareketlidirler.
  • Kırmızı kemik iliğinde oluşurlar.
  • Bakteri , yabancı cisim ve hücre atıklarını fagositozla yok ederler.
  • Gereğinde bağ dokusuna geçerek makrofajlara dönüşürler.
  • Karaciğer Kupffer hücreleri ve akciğerlerdeki makrofajların orijinini oluştururlar.
B- Granulositler: 
a)Nötrofiller:
  • Çok hareketlidirler.
  • Sitoplazmaları asidik ve bazik boyarlarla boyanmaz.
  • Bakteri yel enfeksiyonlarda sayıları artar.
  • Ameboid hareketlerle yabancı cisimleri fagositozla yok ederler.
  • Gereğinde damar dışına çıkıp diğer dokularda fagositoz yaparlar.
b)Eozinofiller:
  • Asit boyalarla pembeye boyanırlar.
  • Ameboid hareket ederler
  • Kanda ve bağ dokusunda fagositoz vücud savunulmasında rol alırlar.
  • Daha çok antijenlere karşı görev yaparlar.
  • Alerji ,paraziter hastalıklarda ve aşırı duyarlılıkta sayıları artar.
c)Bazofiller:
  • Bazik boyalarla maviye boyanırlar.
  • Histamin ve heparin içerirler.
  • Bağ dokusu mast hücrelerine çok benzerler.
  • Yangı oluşumunda rol oynarlar.
Trombositlerin özellikleri
  • Megakaryosit denen dev hücrelerin sitoplazmik parçalarıdır.
  • Balık,kurbağa,sürüngen ve kuşlarda çekirdekli ve gerçek hücresel yapılardır.
  • Memelilerde sitoplazmik partiküllerdir.Gerçek hücre değillerdir.
  • Normalde ömürleri 8-10 gündür.
  • Kanın pıhtılaşmasında rol alırlar.
  • Omurgalılarda trombositlerin yaptığı işi omurgasızlarda akyuvarlar yapar.
  • Gerçek pıhtılaşma mekanizması omurgalılarda görülür.
  • Memeliler hariç diğer omurgalılarda troımbositler kan köken hücrelerinden farklılaşır.
F-Kas Dokusu 
  • Mezodermden orijin alır.
  • Hücreler arası madde bağ dokusundan oluşur.
  • Hücreler ipliksi ve mekik şeklindedir.
  • Hücre sitoplazmasında bol miktarda miyofibriller bulunur.
  • Hücrelerin kontraksiyon ve ekspansiyon yetenekleri vardır.
  • Hayvansal çok hücrelilerde vücud ve organ hareketini sağlar.
  • Dokunun bölünme ve rejenerasyon yeteneği yoktur.
  • Bol miktarda kan damarı ve sinirler içerir.
  • Uyarı aldıklarında kimyasal bağ enerjisini mekanik enerjiye çevirirler.
  • Uyarı alma,uyarı iletme ve uyarma yetenekleri vardır.
 
Yüksek yapılı (Omurgalılarda) İskelet kası (Çizgili kas) dokusu,Organ kası (Düz kas) dokusu ve kalp kası dokusu olmak üzere üç tip kas dokusu vardır. 
a-Çizgili kaslar:
  • İstemli çalışırlar.
  • Motor sinirlerle uyarılır.
  • İskelet sistemi üzerinde bulunur; vücudun hareketini sağlar.
  • Hücrelerin kaynaşması sonucu çok çekirdekli görünürler.
  • Kasılmaları hızlı ve şiddetlidir.
  • Gerektiğinde oksijensiz solunum yaparlar; yorgunluk görülür.
  • Glikojen depolarlar.
  • Bolca keratin –P içerirler.
  • Actin ve miyozin flamentleri düzgün sıralanış ( bantlaşma) gösterir.
  • Yapısındaki miyoglobulin den dolayı kırmızı renkte görülürler. (Beyaz çizgili kaslarda vardır.)
  • Eklem bacaklılarda hareket çizgili kaslarla sağlanır. Bu nedenle hareket hızlıdır.
  • Bütün hücreleri sinirlerle temas halindedir. Gelen uyarı aynı anda temas ettiği bütün hücrelerde kasılma meydana getirir.
-Beyaz kaslar:Tavukların göğüs kasları, Tavşanda bacak, insanda kol kasları büyük ortanda beyaz kaslardan meydana gelmiştir. 
Özellikleri:
  • Çok az miyoglobulin içerirler.
  • Enerjilerini glikojenin oksijensiz solunumla yıkımından üretirler.
  • Kasılmaları hızlı ve büyük güç üretirler.
  • Çok kısa sürede yorgunluk gösterirler.
  • Mitokondri oranı azdır.
  • Kanlanma oranı azdır.
  • Ani hareketler (Kaçma, kurtulma vb.) için uygundur.
-Kırmızı kaslar:İnsanda bacak kasları, uçan kuşlarda kanat kasları gibi. 
Özellikleri:
  • Miyoglobulin çoktur.
  • Enerjilerinin çoğunu öncelikle yağ asitlerinden karşılar.
  • Yavaş kasılırlar.
  • Uzun süre yorulmadan çalışırlar.
  • Mitokondri sayısı çoktur.
  • Kanlanma oranı fazladır.
  • Uzun süreli hareketler (Koşma , yürüme , uçma ) için uygundur.
b-Düz kaslar:
  • İğ şeklinde hücrelerden oluşur.
  • Nukleus tek ve ortadadır.
  • Pembe renklidir.
  • Kalp hariç organların yapısında bulunur.
  • Otonom sistemin kontrolünde çalışır. İstemsiz hareket ederler.
  • Çalışmaları yavaş olup yorgunluk göstermezler.
  • Oksijensiz solunum yapılmaz.
  • Glikojen depolanmaz.
  • Omurgalılarda organ hareketini sağlar. Bazı omurgasızlarda (Yumuşakça,Toprak solucanı vb.) vücud hareketinide sağlar. O nedenle bucanlılarda hareket oldukça yavaştır.
  • Bantlaşma göstermezler.
  • Uterus hariç rejenerasyon (Yenilenme) yetenekleri yoktur.
  • Sinirler bir grup hücreyi uyarır, uyartı diğer hücrelere bu hücrelerden yayılır. nedenle bu kaslarda uyartıya verilen cevap yavaştır ve uzun sürelidir.
c-Kalp kası:
  • Bantlaşma gösterirler.
  • Sadece kalbin yapısında bulunur.
  • Otonom sistem tarafından kontrol edilir.
  • Bir veya iki nukleuslu olup nukleuslar merkezde bulunur.
  • Mitokondri sayısı oldukça fazladır.
  • Nöronlar belli noktalarda sinir düğümleri yaparlar;uyartılar hücrelere buradan yayılır.
  • Çalışma temposu sinirlerle ve hormonlarla kontrol edilir.
  • Kas telleri yan demetlerle birbirine bağlanır.( Sadece kalp kasında görülen özellik)
  • Demetlerin arasını bağ dokusu doldurmuş olup bol miktarda kan damarları içerir.
  • Ritmik ve otomatik olarak çalışır.
  • Rejenasyon yetenekleri yoktur.
G-Sinir Dokusu 
  • Ektoderm orijinlidir.
  • Nöron ve glia hücrelerinden oluşmuştur.
  • Fiziksel ve kimyasal uyarıları elektriksel enerjiye dönüştürür.
  • Uyarı alma , uyarı iletme ve uyarma özelliği vardır.
  • Organizmada iç ve dış değişmelere karşı uygun tepkilerin oluşumunu sağlar.
  • Gelişkin şekil omurgalılarda olmaka beraber, süngerler hariç diğer omurgasızlarda da bulunur.
  • Nörotransmiter madde (Sinirsel hormon) üreterek salgı bezleri gibi çalışır.
  • Rejenerasyon yetenekleri yoktur .Ancak periferik sinirlerde aksonları saran schwann hücrelerin etkisi ile aksonlarında oluşan dejenerasyon onarılabilir.
  • Organizmada merkezi(Beyin ve omurilik) ve çevresel sinir sistemini oluşturur.
  • Çevresel sistemde ara madde bağ dokusundan oluşurken , merkezi sistemde ara madde nöroglia tarafından oluşturulur.
 
a-Hücreleri: (Nöronlar)
  • Kimyasal ve fiziksel olarak uyarılır.
  • Uyarıyı elektriksel olarak hücre zarında taşır.
  • Uyartıyı kimyasal olarak başka hücreye aktarır.
  • Nörotransmiter maddeleri üretir.(Akson uçlarında).
  • Uzantılarını kısmen dejenere edebilirler.
  • Hücre gövdesinden kısa (Dendirt ) ve uzun (Akson) uzantıları bulunur.
  • Uyarı dendirt ve hücre gövdesi ile alınır , akson uçları ile verilir.
 
b-Ara madde (Nöroglia dokusu)
  • Glia ve schwann hücreleri tarafından oluşturulur.
  • Nöronların arasını, nöron hücrelerinin uzantıları ve glia hücreleri extrasellular boşluk kalmayacak şekilde doldururlar.
  • Glia hücreleri ; sinir dokusunun ,beslenmesinde , solunumunda ve desteklenmesinde rol oynar.
  • Dokuda ölen sinir hücrelerinin yerini doldurur.
  • Ara maddesinden izole edilen sinir hücresi ölür.
NOT : Retikula Endotelial Sistem 
Bulunduğu Yapı ve organlar :
    • Bağ dokusu ---------- Histiyositler
    • Karaciğer ---------- Kupffer hücresi
    • Akciğer ---------- Makrofaglar
    • Lenf düğümleri ----- Makrofaglar
    • Dalak --------- Makrofaglar
    • Kemik iliği ---------- -Makrofaglar
    • Kemik ---------- Osteoklast
    • Merkezi sinir sis.--- -Glia hücreleri
    • Eklem sıvısı -------- -Tip A hücresi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder